• son zamanlarda özellikle scottish fold ve extrem iran kedisi sayısında inanılmaz bir artış var. nedeni ise çok basit. her iki ırkın da muhteşem sevimli olması.
    peki bir evcil hayvanda ilk aranması gereken özellik sevimlilik ve güzellik mi olmalıdır?
    kedi olsun köpek olsun bir hayvan sahibi olmak isteyenlerin pek çoğu her şeyden önce görselliği hedefliyor.
    ikinci bir özellik olarak ise zekası ve sosyal davranışı ve kimi zaman da yetenekleri ön plana çıkıyor.
    peki ya sağlık?
    oysa insanoğlu et, süt ve yumurtasını tükettiği çiftlik hayvanlarının sağlık ve mutluluğunu nasıl kendi faydası açısından yorumluyor ve düşünüyorsa, hayvanın mutluluk ve yaşam konforunu bir kenara bıraktım, yaşamına alacağı hayvanın sağlığına da hiç olmazsa kendi fayadası açısından yaklaşmalı.
    ne mi diyorum?
    o muhteşem görünen ırkların (kedi olsun köpek olsun) muhteşem de bir veteriner faturası olacağını hesaba katıyor musunuz?
    ırk olmayan (hibrid) bir hayvandan farkı ne diye soracaksınız?
    1) güzellikleri için ıslah edildiler. sağlıkları o denli arka plana itildi ki yaşam koşullarına karşı neredeyse yarı yarıya dayanıksızlar
    2) yine aynı sebepten mutlaka bir ya da birden fazla genetik hastalık riski taşıyorlar. ilk akla gelenleri eklem ve kıkırdak probemleri, göz hastalıkları, solunum yolu problemleri, sara, sağırlık ve kanserin binbir çeşidi.
    bu halleri ile ırk hayvanlar, cep yakan veteriner faturaları yetmez gibi çok sıkıntılı, ağrılı, salyalı, kusmuklu, ishalli, deri, göz, kulak burun boğaz problemli hastalık süreçlerine davetiye çıkarmak anlamına geliyor.
    şimdi burada iki tür hasta sahibi tanıyorum:
    1) bütün bunları bilse asla ırk hayvana bulaşmayacak akıl ve vicdan sahibi kitle ki buradan asıl onları uyarmaya çalışıyorum.
    çünkü bu hayvan neredeyse çocuklarınızla bir tutacağınız kadar yakın bir aile bireyiniz olacak. hele yalnız yaşayan biri iseniz o sizin aileniz... ve en başta sizin tercihleriniz yüzünden ortaya çıkmış (çünkü piyasa talep ettiği için üretiliyorlar) son derece zeki bir canlının sizin bu tercihleriniz yüzünden gözünüzün önünde acı çekiyor olmasına ortak olacaksınız
    2) hayvana kişisel giyim kuşamı, saç bakımı ve makyajı kadar değer veren, onun da bir can olduğunu hiç düşünmeyen kozmetik meraklıları. bunlara ne yapsanız fikirlerini değiştiremeyeceksiniz. ama elimde imkan olsa hayvan sahibi olmalarını yasalarla engellerdim.
    sonuç olarak bir evcil hayvan edinmeyi düşünüyorsanız önce hangisi olduğunuza siz karar vereceksiniz!
    eğer ilk grupta olduğunuzu düşünüyorsanız çözüm basit:
    satın almayıp sahipleneceksiniz!
    not:
    istisnalar elbette kaideyi bozmaz. örneğin evde küçük çocuk varsa elbette sakin bir ırk seçmeniz haklı görülecektir.
    bunun yanında terk edilmiş güzeller güzeli pek çok ırk hayvan da var ortalıkta. bunların da pek çoğu yukarıdaki sağlık risklerinden nasibini alacaktır. ama sahiplenme yoluna giderseniz en azından işin maddi yönüne en başta bir ırk hayvana para vermemiş olarak artıda girersiniz ve olur da sağlık sorunları başlarsa ona en başında yaşam şansını verenin kendiniz olduğunu düşünerek vicdanen rahat olursunuz.

    abarttığımı mı düşünüyorsunuz?
    bizzat araştırın!
  • yapabiliyorsanız sokaktan bulun.
  • sokaktan sahiplenin. engellilere öncelik verin onlar sokakta yapamaz. mevcut bir ilan için (bkz: ankara kedi sahiplenme)
  • ille de yavru kedi diye tutturmayın. yavru bakımı zordur, çok hızlı büyür o şirinlikleri sadece bir kaç ay sürer. bize alışsın, bir şeyler öğrensin diye bir durum da yok zira kediler pek öğrenebilen yaratıklar değil. ve yavrunun karakterinin oturması en az 2 sene sürer. bu ne demek? 2 sene boyunca kedinizle ilgili hiçbir konu net olmayacak, sürekli huy değiştirecek, yeni huylar edinecek demek. ergen tribi çekeceksiniz demek. "sen anlarsın, bizim kedi birden bilmem ne yapmaya başladı" diye o kadar çok soru duyuyorum ki. yapar. insan yavrum da ayda bir huy değiştiriyor. çünkü büyüyor, hücreleri çarpı bilmem kaç kat hızla çoğalıyor, 2-3 ay sonra hem fiziksel hem ruhsal olarak bambaşka bir insan oluyor. kedi için de böyle. çocuk ve ergen bakmaya, anne/baba olmaya hazır değilseniz yetişkin bir kedi edinin. sonuçta o da küçük, sevimli, yumoş yumoş, minnet dolu bir hayvan olacaktır. yazık sokakta sevilmek için deliren bir sürü yetişkin kedicik var, onlara bir şans verin.

    not: ilk deneyimimde ben de yavru kedi edinmiştim, benim oğlan tam bir emo çıktı. en ufak bir şeyde alınır küser, kendini dolaba kapatırdı. sonra ne yaptım da küstürdüm acaba diye anlamaya çalışırdım. 2 yaşından sonra bitti, çok tatlı bir çocuk oldu. sonraki kedilerim hep yetişkin geldi. ikisi de onlara sahip çıktığım için inanılmaz minnet dolu ve bana çok düşkünler. bundan sonrası için başka kedi sahiplenme planım yok ama büyük konuşmayayım, belli de olmaz. ancak tercih bana ait olsa kesinlikle 2 yaşından büyük yetişkin bir kedi edinirdim.
  • sonradan mızıkacaksanız hiç sahiplenmeyin
  • sokaktan sahiplenin. benim sahiplendiğim kedi 9-10 aylıktı, ilk başlarda kendini çok temizlemiyordu, muhtemelen annesinin yanında uzun kalamamış ve öğrenememiş. kakasını yaptıktan sonra yalayıp temizlememesi sorunumuzdu, muhtemelen bir çok insan sahiplendiği kediyi sırf bu yüzden terkediyor. terketmeyin, sünger yada pamuğa biraz sirke damlatıp severken kedinize sürün. sirke kokusunu çok sevmedikleri için kendilerini temizlemeye başlayacaklardır. çok fazla dökmeyin sizden uzaklaşabilir.
  • kediye ayrı oda verin, yoksa başınıza bela. gece erkenden uyanır, üstünüzde başınızda tepinir :d siz uyanınca da zevk alırmışcasına gurlamaya başlar, siz uyuynca yine uyandırır bu böyle gider.... hele ki uykunuz hafifse sıkıntı yani :d
  • cerebellar hypoplasia hastasi engelli bir kediye, dokuz senedir annelik yapan biri olarak nacizane tavsiyem.. sadece sev onu ve terketme. evladın gibi..

    o da bir canlı. unutma, hep iyi gunleriniz olmayacak. uzun bir yola çıkacaksınız beraber ve hayat hep oyunlar oynayarak geçmeyecek. belki onun yüzünden çok istediğin tatillere, gezilere, seyahatlere cikamayacaksin ve mutlaka ki o da hastalanacak. lütfen onu zor durumda kalınca terketme. o bir eşya degil. belki maddi durumunun yeterli olmadığını düşünüyorsun, onu en kaliteli mamalarla besleyemeyecegini, en güzel oyuncakları, en pahalı aksesuarları alamayacagini, önemli değil. sadece sev onu. sev, koru, ve terketme. gerisi birbirinizi tanıdıkça gelir zeten ..
hesabın var mı? giriş yap